6 Kasım 2008 Perşembe

1 Kasım Cumartesi, Bahçe'de

1 Kasım Cumartesi günü Yeşilöz'de, bahçedeydik.

Grubun bir kısmı dolmuşla gidip geldik. Araba gerekli olmadığı sürece en iyi gidiş-geliş yöntemi dolmuş gibi görünüyor. Hem daha ekonomik (gerçi 5 YTL sanirken 7 YTL imiş) ve daha ekolojik, hem de uyuklayabilme ve bir şeyler okuyabilme imkanı veriyor. Sabah 7'de Akköprü'den Güdül dolmuşuna binmek azmiyle erkenden evlerinden fırlayan herkes bir şekilde buna muvaffak oldu: Elif, Ceyhan, Özer, Akif, Selen. Eryaman'dan, Optimum'un karşısından Nuran'ı da kattık aramıza. 8:50 gibi vardık (dolmuş biraz gecikmeli gitmiş), dere kenarına indik, sonra da bahçeye yollandık. Sonra da vosvosumuzla Atila, Elvan, Ege çocuk, Nihal, ve Aral ile Ilgaz çocuklar geldi.

Neler yaptık? Her zamanki gibi yedik (Elif'in nefis esmer ekmeği, Özer'in şifalı yumurtaları, vs.), çaydanlıkta ve semaverde çay yapıp içtik, konuştuk, bebek baktık, biraz de çalıştık. Tohum tooplarımızın alt tarafta olanlarında (Grup 1) hareket yoktu, ama daha nemli kalmış olan üst taraftakilerin bazılarında çimlenme başlamıştı. Hemen tespit ettik:




Aslında daha önce çimlenmeye başlamalarını bekliyorduk. Ama yağmurlar yeterli olmadı. İki kez yağmur yağdı; biri topların saçılmasından bir-iki gün sonra gece boyunca, ikincisi de Ekim sonunda, bu gidişmizden iki-üç gün önce. Bu son yağmur bazı toplarda çimenmeyi başlatmış. Ama biz toplarımızı riske atmayıp bir güzel sulamaya karar verdik. Fakat öncesinde kardeş bitkiler alanının en alt kısmını oluşturacak yerdeki sertleşmiş toprağı belledik/çapaladık. İşte vesikası:





Yeni çapaladığımız sıraya, toprak çıplak kalmasın diye (biraz da belki yeteriince büyür da yeriz diye) roka ve ıspanak tohumları serptik (bu kez topsuz halde). Onun bir üstündeki sıraya da turrp ve (İzmir Dikili yerel pazar menşeli) sarı hardal serptik. Karıncalar tohumları kacirmasin diye tırmıkla üzerinden gittik.

Evet, önemli icraatlarımızdan biri tohum toplarını sulamak oldu. Yağmurlama yöntemiyle sulama için su basıncı yetmediğinden ve damlama sistemimiz de olmadığından, bu işi ilkel yöntemlerle yaptık. Aşağıdaki şekilde, kendini Grup 2 tohum toplarının sulanmasına adayan Akif'in insanüstü çabasını görüyorsunuz:



Aşağıdaki (Grup 1) topları ise salma sulama yöntemiyle suladık. Aslında gölleme yöntemi demek daha doğru olur:


1 Kasım Cumartesi günü Yeşilöz'de, bahçedeydik.


Bunu yapmaktan pek de hoşnut olmadık, çünkü bu suyu kullanmanın verimli bir yolu değil. Tek tesellimiz arazinin meyilli oluşu ve toprağın altına sızan suların yeniden dere yatağına ulaştığını düşünmek oldu. Fakat bir kardeş bitkiler bahçesinde böyle sulama olur mu? Olmaz! Hedefimiz damla sulama sistemi.

Bence güzel bir gün, hatta çok güzel bir gün oldu. Kışa girmeden bir kez daha gideriz herhalde. Günün resimlerinden seçmeler:









Hiç yorum yok: