9 Kasım 2011 Çarşamba

Güz 2011, Kardeş Bitkiler'den haberler:

Kıştan kalma birkaç fotoğrafımız var, onlarla başlayalım. Ocak ayı sonundan bir gün; Tahtacıörencik Köyü'nün evcil hayvanlarından pozlar. Eşelenen köy tavukları, ve tahta çitlerin ardında Ankara Keçileri. Bir  de arazimizden bir siyah sülük:





Sonra bahar. Arazimizde sulamalı tarım koşullarını henüz sağlayamadığımız için, korumaya ve çoğaltmaya çalıştığımız tohumları iki yıldır başka dostlara emanet ediyorduk. Yeşilöz'ün pembe domatesi (aşağıdaki ilk fotoğraf), yine Yeşilöz'ün poposu halkalı domatesi ve küpe domatesi ile Kaş yerli domatesi geçen yıl Güneşköy'de yetişmişti. Bu yıl ise Tahtacıörencik'ten sebzeci Necati Cebeci'nin Süvari Çayı kıyısındaki tarlaları onlara yurt oldu. Sonuçta tohumları artırarak gelecek yıl taşımayı başardık.



Üç yıldur koruyup çoğalttığımız bir de peygamber arpası var. Kavuzu (sert dış kabuğu) olmayan, geleneksel olarak insan beslenmesinde de kullanılan bir çeşit. Bunu kendi arazimizde yetiştirip biraz çoğaltmayı başardık. Bu yıl biraz da arkadaşlarımıza verdik, kendi mekanlarında çoğlatsınlar diye. Bu yıl az miktar da kavılca buğdayı, çavdar, nohut, bakla, acıbakla çıktı arazimizden. Aşağıda Tolga ile Cemal'i, sap ile samanı (ve başağı) birbirinden ayırmaya çalışırken görüyorsunuz.

 

Arazimizde az miktar yaptığımız sulamasız sudanotu (bir çeşit darı) ve karabuğday denemeleri de başarılı. gibi. Tabi onları bizden önce hayvanlar yedi, ayrı mesele:





Baharda Güdül'ün yerli çemen çeşidi keymanı ve bölgeye özgü pamuk çeşitlerini de deneyeceğiz. Kısmetse bir de Süvari Çayı kıyısında yerli kılçıklı çeltik. Bu arada Cemal küçük bostanımızda yükseltilmiş yataklar yaptı. Üzerleri geçen yıldan kalan burçak ile kaplı, güzel görünüyorlar:


Bu kışı da boş geçmeyelim dedik. Ekim ayı sonunda, bu kez Necati Duran'ın köye yakın arazilerinde birer - ikişer dönüme, peygamber arpamızı ve sevgili Balıkçı Mustafa'nın bize gönderdiği sarı buğday ve kavılca buğdayını ektik. Cemal, ben, sevgili Aki ve köyün cevval delikanlısı İbrahim ile birlikte. Tahılların aralarına da yem bitkisi olarak mürdümük, yabani bezelye ve burçak ektik. Elimizdeki çok az miktar üveyik buğdayı, Gürleyik buğdayı ve çavdarı da birkaç gün içinde (biraz gecikmiş olsak da) arazimizdeki küçük alanlara ekmek istiyoruz:


Kardeş Bitkiler kremlerinde ve diğer doğal ürünlerinde de iyice ustalaştık. Artık 7 çeşit doğal kremimiz (aynısafa, mürver, civanperçemi, atkestanesi, sarı kantaron, göğüs ısıtıcı krem, kozmetik olarak da hodan-aynısafa kremi ) var. Bir de ısıtıcı, koruyucu kış iksirimiz. Bunların hangisinin nasıl kullanıldığını ve içindekileri ürün tanıtım sayfamızda anlattık: http://kardesbitkiler.blogspot.com/p/kardes-bitkiler-dogal-urunleri.html

Tahtacıörencik civarından yabani meyvelerle devam edelim: Dağ eriği (sarı olan), alıç, kuşburnu, çakal eriği (mor olan).


ve başka yerlerdekinden çok farklı, çok tatlı yemişen:



Köyden manzaralara devam. Serbest otlayan yerli kara sığırlar (çoğunlukla siyahlar ama boz da olabiliyorlar):


Biraz da şehirden Kardeş Bitkiler manzaraları. Bir ODTÜ buluşmasından (Ali İhsan, cemal, Nilüer, Ülkü, Sevtap ve kucaktakiler; Ilgaz ve Aral):


Baharda ve yazın Tahtacıörencik Köyü ve civarına birkaç gezi düzenlemiştik. Aşağıda çocuklu aileler için yaptığımız bir geziden bir fotoğraf:


Arazimize gittiğimiz zamanlarda neler yapıyoruz?... Aşağıda gördüğünüz gibi, karaçalılarla, meşe öbekleriyle ve özellikle baharda çeşit çeşit bitki ve hayvanla dolu arazimizin ortasındaki ahşap kulübemizin fotoğrafını çekiyoruz mesela. Bazen geceleri bu kulübede kalıyoruz. Ateşimiz de eksik olmuyor tabi:



Süvari Çayı kıyısına inmışsek ve yanımızda balık tutmayı bilen dostlar varsa, balık keyfi yaptığımız da oluyor:



29-30 Ekim'de Ekoyer (Türkiye Ekolojik Yerleşkeler Ağı; ya da GEN Türkiye Ağı) buluşmasını Ankara'da yaptık. 30 Ekim Pazar günü hep birlikte Tahtacıörencik'te ve arazimizdeydik: Güneşköy'den Ali ve İnci Hocalarımız, Evren ve Claire, Kazdağları'ndan Burhan ve Esenay, aynı bölgeden, Bayramiç Cazgirler köyü'nden Ayla, Marmariç'ten Mete, GEN'den hemşehrimiz Deniz, Kardeş Bitkiler'den epey bir zevat, Sinek Sekiz Yayınevi'nden İrem, arkadaşlarımız  Senem, Özgür ve İlke, Bilge, Ebru,...