Bugün (11 Ekim 2008) tohum toplarımızı yaptık (Biz: Ceyhan, Ali İhsan, Memet).
"Tohum topları da nedir" mi? Lütfen bu sayfaya gidiniz ve okuyunuz.
12 Ekim Pazar günü sabahtan Yeşilöz'e gidip muhtar Keleş'in bahçesindeki bostan alanımızı önce çapa makinesiyle işleyip sonra da tohum toplarımızı saçmayı planladık.
Öncelikle, bu mevsimde çimlenmesi ve büyümesinin olası olduğunu düşündüğümüz sebze türlerini ('çimlenme toprak ısısı' düşük olanları) seçtik. Bunlar: turp, şalgam, marul, kıvırcık, ıspanak, pazı ve hardal (sarı ve siyah). Çimlenme ısısından emin olmadığımız birkaç sebze daha ekledik: tere, dereotu ve keten.
Dereotu tohumunu Güneşköy'den hasat etmiştik. Keten tohumu evde vardı. Sarı ve siyah hardallar Dikili'de (İzmir) pazardan almıştım (Ceyhan). Turp, şalgam, marul, kıvırcık, pazı ve tere tohumlarını Ulus'taki Baharatçıkar Çarşısı'ndan, Sümbül tohum dükkanından aldık. Ispanak tohumu da onun iki yanındaki bir dükkandan. Hepsi ilaçsız, doğal, köylük tohum çeşitleri)
Sonra, çıktıkları zaman (tabi çıkarlarsa) turp ile şalgamı, marul ile kıvırcığı ve sarı ile siyah hardalı karıştırmayalım diye bunları ayırmak için iki tohum grubu oluşturduk.
Grup 1: Ispanak, pazı, marul, turp, siyah hardal, keten tohumu
Grup 2: Ispanak, pazı, kıvırcık, şalgam, sarı hardal, tere, dereotu
Tohum topları yaparken genelde kuru (toz) kil kullanılır. Çünkü torfla ve tohumlarla karıştırılması kolay olur. Az bir şey de su ekleyip karıştırınca hamur hazır olur. Fakat biz kuru kil bulamadık. Biraz daha zamanımız olsa bulurduk ama Ekim'in 11'i olmuşken daha fazla gecikmeyi göze alamazdık. Zaten bu mevsimde Ankara civarında kimse bir şey ekmiyor. Fakat biz "ya çıkarsa" diyoruz. Başarılı olursak (kısmen ya da sadece birkaç sebze de olsa), ekim süresini uzatmanın bir yolunu bulmuş olacağız (bu Kardeş Bitkiler yöntemi için önemli bir şeydir). Tabi burada hiçbir şey çıkmaması riski de vardır. Olsun deriz, bazen başarısızlıklar daha öğretici olur.
Neyse, kuru kil bulamadık. İlk olarak bir miktar (yaklaşık 350 gr) nemli (katı hamur kıvamında) kili suyla (yaklaşık 300 gr) yoğurarak incelttik. (Bu zor oluyor. Siz siz olun kuru kille yapın.) Bunu yuvarlanabilir hamur kıvamına getirmek için 600 gr humuslu toprak (torf) eklememiz gerekti.
Bunları karıştırıp Grup 1 tohumlarını kattık:
Ispanak: 25 gram
Pazı: 13 gram
Marul: 3 gram
Turp: 3 gram
Siyah hardal: 3 gram
Keten: 3 gram
Bu gramajları ayarlarken elimizdeki derme çatma bilgileri kullaranak kabaca bir hesap yaptık. Öncelikle, bulduğumuz tohum topu kaynaklarından birinde 1 1/4 kil, 3/4 toprak ve 1/4 tohum diyordu. Bunları ağırlık olarak yorumlayıp, 5 ölçü kil, 3 ölçü toprak ve 1 ölçü tohum dedik. Gerçi bizde kil-toprak oranı başta tutmadı; kıvamı tutturmak için sonrasında çok toprak ekledik. Yine de 8 ölçü karışıma 1 ölçü tohum diyerek, 1200 gramlık çamurumuzun ik yarısına (600 gram çamur) maksimum 70 gram tohum koyalım dedik (kesin yanlış bi hesaptır, zaten suyun ağırlığını da hesaba katmamışız). Sonuçta ilk grupta toplam tohum 50 gr oldu.
Bu arada, her sebze için tohum gramajını nasıl ayarladık? Yiine kaba bir hesapla, ekim dikim çizelgelerindeki "dekar başına tohum (gr)" ölçüsünü kullandık. Mesela ıspanak için bir dekara 8000-10000 gr tohum yazıyor. Yani yaklaşık olarak metrekareye 1 gram. Dedik ki, 400 m2 toplam alanımızın (20x20 m) 50 m2'sini ıspanağa ayıralım. O halde toplam 50 gram ıspanak tohumu lazım. Ispanak iki gruba da girdiğine göre grup başına 25 gram. Tohum/dekar bilgisi olan sebzelerimiz ıspanak, turp ve maruldu. Olmayan diğer sebzeler için tohum büyüklüğünü ve özağırlığını göz önüne alarak tahmin yürüttük.
Topların büyüklüğü ne olacaktı? Doğal bitki örtüsünü canlandırmak için yapılan toplar genellikle 1-2 santim çapında ya da daha büyük oluyor. Ama bunu yaparsak top başına düşen tohum sayısı çok fazla olacak ve tarlada homojen bir dağılım olmayacaktı. Çok küçük toplar yapmaya başladık (Çapı max 0.5 cm). Hatta Antep usulü yuvalama yapar gibi, bir seferinde üç-dört topu birden avuçta yuvarlamayı öğrendik. Bir süre sonra iki nedenle huylanmaya başladık: 1) topları çevreleyen tabaka ince olduğu için tohumlar yeterince gömülmeyecek ve toplar yeterince su tutamayacaktı, belki de az bir yağışta hemen dağılacaklardı. Kuşlar ve karıncalar için de hedef olabileceklerdi. 2) Kil oranı çok düşük olmuştu. Böylece 400 gr kadar daha kili biraz suyla inceltip 1 avuç toprakla birlikte hamura ekledik. Böylece kil oranı arttı, toplar daha sağlam oldu. Artık topları biraz daha büyütebilirdik (top başına tohum oranı yaklaşık aynı kalarak). Yeni toplarımız ortalama 0.8 cm çaplı oldu.
Sonuçta ortaya çıkan karışımın oranları yaklaşık şöyleydi (kesin bu hesabu da yanlış yapmışımdır):
550 gram kil
500 gram humuslu toprak
İkinci grubun hamurunu da benzer şekilde hazırladık. Ancak bu sefer toplam 62 gram tohum oldu:
Ispanak: 25 gram
Kıvırcık: 6 gram
Pazı: 13 gram
Tere: 4 gram
Şalgam: 3 gram
Sarı hardal: 8 gram
Dereotu: 3 gram
Sabah Ali İhsan ve Ceyhan, akşam ise Memet, Ceyhan ve Ali İhsan oturup bütün toplarımızı yaptık. Arada çocuklar da yardım etti. Bir kısmını tartıp sayarak topların ortalama ağırlığının 1,16 gram olduğunu bulduk. Toplam yaklaşık 2000 top yapmıştık. (3 kişi, kişi başı ortalama 3 saat kadar çalıştık).
Toplar normalde güneşte 1-2 gün bırakılıp kurutulur. Bizim böyle bir şansımız olmadığı için fırına verdik: 35-40 derecede yavaş yavaş kısmen kurudular.
Her bir topta kaç ıspanak tohumu olduğuna bakalım: Ispanak için gramda yaklaşık 100 tohum var deniyor. (Gerçi ben 150'den fazla saydım) O halde 50 gram için toplam 5000 tohumumuz var. Top başına ortalama 5000/2000 = 2.5 ıspanak tohumu
Marul: 800 tohum /gram ->; 3 gram için toplam 2400 tohum. Top başına yaklaşık 2400/1000 = 2.4 tohum
Kıvırcık: Top başına 4.8 tohum
Turp: 100 tohum/gram ->;13 gram için toplam 1300 tohum. Top başına yaklaşık 1300/1000 = 1,3 tohum
Çok mu oldu acaba? Bakalım görecez. Yani umarız ki görebilecez.
İşte ertesi günün (12 Ekim Pazar) fotoğrafları. Köye Ali, Memet, Ceyhan, Nihal, Necati, Fulya ve çocuklar Yaman, Aral ve Ilgaz ekibi olarak gittik. 11:30 gibi bahçedeydik. Bahçede bizi Muhtar Mehmet dayı ve karısı dünya tatlısı Hatice Hanım karşıladı. Çapa makinesi bozuk olduğundan (ve zaten bahçe zemini makineyle çapalanmayacak kadar sert olduğundan) bel ve kazmalarla işe giriştik. Yaklaşık 25 metre x 3 metrelik bir alanı 4-5 saatte çapaladık. Tabi bir de yedik içtik gevezelik ettik eğlendik.
Pazartesi (13 Ekim) öğleden sonra Ali İhsan ve Ceyhan yine bahçedeydik. Muhtar Keleş çapa makinesinin kayışını yapmış ve onceden bellediğimiz toprağın bir kısmını elden geçirmişti. Bir süre de biz çalışarak iki tohum topu grubumuz için tarlanın üstünde ve altında iki ayrı alanı hazır ettik. Sonraaa... işin en eğlenceli kısmına geldik. Sanki tarlaya buğday serper gibi tohum toplarını toprağa saçtık. Şimdi merakla bekliyoruz, bakalım sebzeler çıkacak mi? Hangileri çıkacak? Ne zaman çıkacak? Ne zaman yiyecez?:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder