11 Mayıs 2013 Cumartesi

mayıs 2013 arazinin durumu, ekim-dikim işleri ve su hasadı...

Sonbaharda yaptırmış olduğumuz yağmur suyu toplama havuzu ( mini-gölet) resimde de görülebildiği gibi 11 mayıs itibariyle hala dolu, tabi suyun neredeyse yarısı çekildi. Bu bizim için beklenilen birşeydi.
Bu çalışmayı yapmadan önce tabanın çok sert kil tabakası ile kaplı olmasına güvenmiştik ve tabandan su sızmayacağını varsaymıştık. Gözleme dayalı olarak, gölet tabanının su sızdırmadığını ,özellikle son birkaç haftadır devam eden aşırı sıcak havanın ve kısmen de rüzgarın etkisiyle buharlaşma yaşandığını söyleyebiliriz. Buradan bir çıkarımda bulunacak olursak, killi toprağın yağmur suyu toplamak için elverişli olduğunu deneyimledik diyebiliriz. Eğer kepçe çok zorlanmasaydı ve biraz daha kepçe çalıştırmak için imkanımız olsaydı derinliği 1.5metreden 2-3 metreye çıkarabilirdik, bu da bize daha uzun süre ve daha fazla su tutma imkanı sağlayabilirdi. Gölette suyun daha ne kadar süre kalabileceğini kestirmek güç ancak güçlü bir yağmur gelmez ise haziranda kurumuş olması muhtemel, yine de bu kadar süre bile su tutabilmiş olmak bize epey yardımcı oldu. Arılar su ihtiyaçlarının neredeyse tamamını şimdilik bu göletten sağlıyorlar, bu da onları yaklaşık 500 metre aşağıdaki dereye inme zahmetinden kurtarıyor. Suyun içinde kurbağalar türedi, çevresindeki kuş nüfusu arttı, su ile birlikte kurak arazi de canlanmaya başladı. Çevresine diktiğimiz cevizleri ve üzümleri sulama şansımız oldu. 


Göletin alt kısmında kazıdan çıkan toprak yığılı, bu toprak tarım için elverişli değil, burçak ve fiğ ekerek toprağı biraz iyileştirmeye çalıştık ancak kil oranı çok yüksek olduğundan kısa vadede bir sonuç alabilirmiyiz kestiremiyoruz. Ektiklerimiz gölete yakın yerlerde iyi gelişirken, daha uzak yerlerde çık cılız kaldı. Bu aşırı killi toprağı tarıma nasıl elverişli hale getirebiliriz daha detaylı düşünmek lazım.

Yükseltilmiş yataklarda yetiştirmeyi denediğimiz bitkilerin durumu oldukça iyi, toprak derinliğini arttırmanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Ancak yükseltilmiş yatakları taşlarla yapmak epey ağır ve yorucu bir iş, özellikle toprak derinliğini arttırmak için yüksek, büyük taşlardan yapmak gerekiyor. Bu da zorluk derecesini arttırıyor. Bizim arazi çok fazla taşla dolu olduğu için biz yükseltilmiş yatakların yapımında taş kullanıyoruz ancak genelde kamış veya tahta kullanılıyor.


Yine gözlemlere dayanarak Tahtacıörencik civarında özellikle dere ve su yataklarından uzak bölgelerde yabani çiçeklerin zayıf kaldığı söylenebilir. 2-3 sene öncekine kıyasla çeşitlilik de az, ancak işlenmeyen tarlalar ve suya yakın bölgelerde yine oldukça fazla çiçekli bitki mevcut, arıların yolunu izlediğimizde hep bu bölgelerde yoğunlaştıklarını görebiliyoruz. 10-11 mayıs biraz yağış oldu , birkaç haftadır sıcaktan kavrulan toprağa adeta can verdi, üzerinde yaşayan tüm canlılar için umut oldu. 

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Arılarda durum nasıl?
2.kata bugünlerde çıkılması azım?

cemal dedi ki...

henüz kat çıkmadık, arılar hakkında da önümüzdeki günlerde yazacağız, derleyip toparlanmayı bekliyor. selamlar