1 Mayıs 2013 Çarşamba

sürdürülebilir arıcılık denememiz...




Geçtiğimiz sonbahardan itibaren arılık hazırlamak, arıcılık kursunu tamamlamak ve bir takım altyapı sorunlarını halletmek gibi işlerimizin çoğunu tamamladık. Alacağımız 20 adet kovanın 5'ini 28 Nisan'da Tahtacıörencik'teki arazimize getirdik. Böylece sürdürülebilir ekolojik arıcılık denememize başlamış olduk. Amacımız kimyasallar kullanmaksızın tamamen doğal yoldan bal elde etmek. Bu yüzden fenni kovan, karakovan ve modern çıtalı karakovanlarla çalışıp hangisinin bize en uygun kovan olduğunu tespit etmeliyiz.

Acemiliğimizin de gerektirdiği gibi minimum müdahale ile aşırı verime odaklanmadan, kimyasallar kullanmadan, çevre ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek uygulamalardan kaçınarak, biraz amatörce biraz deneysel,  ama sağlıklı sürdürülebilir arıcılık yapmak istiyoruz. Eğer başarılı olursak hem temiz, doğal bal yiyebileceğiz hem de ufak da olsa bir gelir elde etme şansımız olacak.

Burada deneyimlerimizi aktaracağız, neyi, nasıl ve niçin yaptığımızı açıklamaya çalışacağız. Sürdürülebilir arıcılık yapmaya çalışan insanlarla iletişim kurup, bilgi paylaşacağız.

Fenni kovanlarla başlamamızın bir nedeni de hem arıcılığı öğrenmek ve her ne kadar çok fazla müdahale etmek istemesek de bazı durumlarda müdahalenin ve kontrolün gerekliliği.

Fenni kovanı, karakovanlardan ayıran özellik, fenni kovanlarda kullanılan temel petekler ( suni petek )


Resimde de görüldüğü gibi hem arının düzgün örmesi hem de bal veriminde artış için fenni kovan kullanan arıcıların hemen hemen hepsi bunu kullanır. Buraya kadar herşey normal görünüyor ama  değil! Çünkü bu temel peteklerin üretildiği fabrikalarda balmumuna parafin adı verilen petrol türevi olan son derece zararlı bir madde katılıyor. Balmumu da arıcılar yoluyla geri dönüşüme tabi olduğu için bu  maddeyi ayrıştırmak mümkün değil. Bu yüzden karakovan olmayan balın peteği ile tüketilmesi sağlık açısından çok sakıncalı. Süzme bal alındığında, petekler merkez kaç kuvvetiyle sağım makinesinde döndürülerek süzüldüğünden balmumu bala karışmıyor, hatta peteğin formu bile bozulmuyor. Karakovan olduğuna emin olmadığınız balları peteği ile yememek lazım.

Açıkçası her ne kadar usta arıcılar temel peteği kullanmanın zorunluluğundan bahsediyorlarsa da bizim içimize hiç sinmiyor. Bu yüzden tahta çerçeveyi boş olarak verip fenni kovanda karakovan elde etmeyi deneyeceğiz. Az da olsa bu şekilde arıcılık yapanların varlığından haberdar olmak bizi umutlandırıyor.

Temel petek dışında doğal bal elde etmenin önündeki bir diğer engel ise "varroa" zararlısı. Varroa, arının kenesine deniyor. Dünyada, Avusturalya dışında her yerde arıcılara bela olan varroa, eğer mücadele edilmez ise arı kolonilerini birkaç sene içinde yok ediyor. Varroa mücadelesinde kullanılan ilaçların bir kısmı balda kalıntı bırakıyor ve sağlığa zararlı, organik arıcılıkta kabul edilen ilaçlar da var. Bunların balda kalıntı bırakmadığı söyleniyor ancak yine de daha doğal yöntemler varken neden kullanalım. Doğal yöntemlerden birisi arıcı körüğünde kurumuş portakal kabuğu yakmak, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesinde yapılan bir yüksek lisans tezi araştırmasında portakal kabuğu ile yapılan mücadelenin diğer kimyasallarla aynı oranda başarılı olduğu sonucuna ulaşılmış, link burada ilgilenenler okuyabilir. http://library.cu.edu.tr/tezler/7682.pdf Bir diğer doğal mücadele yöntemi ise arıya boş çerçeve vererek erkek arı gözü yaptırılması, varroa erkek arı gözlerini tercih ettiğinden buralara doluyor ve bu gözler pupa dönemine geçiş ile kapandığı zaman kesilip imha ediliyor.

Diğer zararlı uygulamalar ise arıyemi, hazır kekler,vitamin, terramycin gibi kimyasallarla desteklenmesi.
Çok kötü iklim koşullarında arılar beslenemez ise, şeker pancarından üretilen şeker beslenme desteği amacıyla verilebilir ancak nektar akımı ( bal hasadına kadar ) bu uygulama yapılmamalı. Kışın ise arıların bal stoğunun bitmesi halinde arının kendi balları pudra şekeri (yine şeker pancarından) ile karıştırılarak kek yapılıp verilebilir. Ancak yine de mecbur kalmadıkça hiç besleme de yapılmaması daha doğru.

Bu saydıklarım dışında önemli bir engelimiz bulunmuyor. Yani fenni kovanlarla da doğal-ekolojik bal elde etmek mümkün.

Alternatif kovan tiplerini de imkan olursa mutlaka denemek istiyoruz. Kendimiz 2-3 günlük bir çalışma ile bir adet warre kovan yapmıştık http://kardesbitkiler.blogspot.com/2013/01/warre-kovan-yapm.html Sırada Perone , kenya tipi karakovan, sepet kovan ve kütük kovan var. Çıkan oğulları bu kovanlara aktarmak gerekir. Devam edecek...





5 yorum:

id-oğ anadolu arıcılık dedi ki...

Çok çok güzel fikirleriniz için teşekkürler koyanlara boş çıta yerine yuvarlak verilebilir bir diğer husus ta varroa için doğal olarak defne ağacı yaprağı dumanından faydalanıp kolay gelsin idris oğuzhan

cemal dedi ki...

güzel yorumunuz ve önerileriniz için teşekkürler, yuvarlak da konabilir artısı eksisi ne olur acaba?

İlknurkun dedi ki...

merhaba biz de fenni kovanlara boş çerçeve veriyoruz ama mutlaka üzerinde biraz bal mumu olmasına dikkat ediyoruz, bazen vahşi petek yapıyorlar, o dalakları alıp yeni verilecek çerçeveye yapıştırmak da iyi oluyor...biz de varoa için körükte burada bol bulunan sumak tanelerini yakıyoruz...kazdağından sevgiler...

cemal dedi ki...

merhaba ilknur, burada da sumak var. öneri için teşekkürler, sumak tanelerini de denemek lazım

Adsız dedi ki...

Kolay gelsin,
ben de temel peteğe karşıyım..
Warre ve perone ile ilgili denemeleri merakla bekleyeceğim..
Bu arada sonbahara doğru eşşek arısı-yabani arı saldırılarına da hazırlıklı olun...