Arıcılık,doğa ile hala çok güçlü bağları olan bir faaliyettir. Endüstriyel yöntemlerden bahsediyoruz, anaarıların kafesler içinde suni olarak çiftleştirildiğinden,gezginci arıcılığın ırkları melezleştirdiğinden, yanlış ve zamansız besleme yöntemleri ile arıların doğal davranışlarının ve zorluklara karşı direnme güçlerinin azalmasından ...
Ancak geçen gün tanık olduğum olay,halen arıcılığın doğal yaşam ile bağlarının ne denli güçlü olduğunu gösteriyor bize. Civar köyden bir dostumuzun bildirmesi ile arazimizden biraz uzaklta, yaşlı bir meşe ağacı içinde bir balarısı kolonisinin yaşadığını keşfettik. Tabiki bunu korumaya karar verdik.Sırf içindeki birkaç kilo balı almak için bu ağaca ve bu arı kolonisine kıymak isteyenlere karşı yerini gizli tutmakta fayda var. Bu ağaç kovuğunda yaşayan koloni, balarılarının doğal yaşamlarını gözlemleyebilmemiz için eşsiz bir fırsat sunuyor bizlere.
Resimde görünen meşe ağacı ,yaşlı ve gövdesi geniş.içinde çürümeden ya da ağaç kurtlarından dolayı büyük bir boş alan oluşmuş. Resimlerde net olarak görünmüyor ancak üzerindeki delikten bakıldığında içeride arının ördüğü petekler görülebiliyor.Ayrıca kapı nöbetçisi olan arıları da görmek mümkün. Deliklerin bazılarını ise arılar propolis ile kapatmış ve ancak bir tek arının geçebileceği büyüklükte delik bırakmışlar.
Bu durum bize yaşlı ağaçların ekosistem üzerindeki önemli etkisini gösteriyor. Doğada balarılarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için bu tip, yaşlı ve içi çürümüş ağaçlara ihtiyaçları var. Bu tip ağaçları bulmak kolay değil, belli bir yaşa gelmeden odunları için kesiliyorlar. Belki de bu sene bizim arılığımıza gelen oğullardan biri bu yaşlı meşe içinden çıkmış olabilir ya da tam tersi bizim kovanlarımızdan çıkıp yaşlı meşe içine yuvalanmış olabilirler.Ya da başka bir yerden gelmiş yabani balarıları olabilirler.Balarısı kolonileri iklim koşulları müsait ise senede en az bir kez koloniyi ikiye bölerek oğul verirler.Çıkan oğul kendine yeni yuva arar,eğer bizim gibi şanslı arıcıların arılığına gelirlerse hemen yuva sahibi yapılırlar. Bir arıcı ile karşılaşmadı ise, ağaç kovuğu,taş oyukları, apartman ya da çatı aralıkları gibi yerlere de yuva yapabilirler.
Balarılarının doğada yaygın olarak bulunmasının genel olarak ekosisteme ve insan yaşamına da dolaylı yoldan sayısız faydası var. Arıcılığı doğadan koparıp standardize etmeye, verimi arttırmak için bu süperorganizmaların doğal yaşamını bozmaya kalkıştığımızda bizi büyük bir felaket bekliyor da olabilir. İhtiyacında fazla aşırı ve yanlış besleme,genetiği ile oynama, fazla verim için kimyasal,vitamin,hormon vs. takviyesi gibi aşırı sömürüye dayalı işlemler uzun vadede tüm yaşama olumsuz etkilerde bulunacaktır.
Doğal ve yabani koloniler sayesinde, arıların doğal yuva seçimlerini neye göre yaptıklarını, bu ağaç kovuklarında nasıl beslendiklerini,kışı nasıl geçirdiklerini gözlemleyerek onlara daha uygun koşullar sağlayarak daha doğal ve sürdürülebilir arıcılık yapabiliriz.. Tabi ki bu her iklime ve coğrafyaya göre değişiklik gösterebilir.
Sonuç olarak arılığımızın yakınlarında, yaşlı bir meşe içinde yaşayan doğal oğul, sürdürülebilir arıcılık yapmak isteyen bir arıcı için son derece değerlidir. Korumak ve kollamak gerekir. Mesele, sadece bir ağaçtır ama bir ağaç asla sadece bir ağaç demek değildir. Bir ağaç demek yaşam demektir, gelecek demektir. İnsan, yaşamayı sever ve biraz da gelecek yaşamlar için yaşar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder