8 Ekim 2013 Salı

Tahtacıörencik köylüleri,HES (Hidroelektrik santral) projesi istemiyor!

 Süveri (Süvarı) Çayı'nın önemi:


Süveri (Süvari) Çayı, Ankara'nın kuzeybatısında,Güdül-Beypazarı ilçeleri sınırında kalan Tahtacıörencik Köyü,Uruş Beldesi,Dereli ve Doğançalı Köyü arazilerinden geçen Ankara'nın en temiz derelerinden biridir. Köylüler uzun yıllardır dere kenarındaki tarlalarda çeltik (pirinç), fasülye,domates gibi ürünler yetiştirmiş,büyük ve küçükbaş hayvanlarını otlatmıştır. 80'li yıllardan sonra köylerden kentlere yaşanan büyük göçler sonrasında köy nüfusunun azalması sonucu  tarım ve hayvancılık faaliyetleri azalmış ancak son birkaç yılda, emekli olan veya kentlerde aradığını bulamayan insanların geri dönüşü ile eskisi kadar olmasa bile tekrar tarımsal faaliyetler hız kazanmıştır.Bir anlamda kentlerde başlayan ekoloji-çevre hareketi bu bölgeyi de etkilemiştir. Tarım ve hayvancılık faaliyetleri, doğal yapıyı bozmadan,kirletmeden,dışsal kaynaklara gereksinim duymadan yapılabilmektedir.Civar köylerde arıcılık faaliyetleri de yapılmakta,Ankara'da yazların kurak geçmesi sebebiyle çay, yaz mevsiminde de bitki çeşitliliği barındırması açısından arılar için çok önemli bir besin kaynağı görevi görmektedir.

Süveri çayı çevresi tarımsal üretimin yanısıra biyolojik çeşitlilik açısından da çok önemli bir yere sahiptir. Çok çeşitli bitki ve hayvan çeşitlerine ev sahipliği yapan alanda son yıllarda Ankaralıların ziyaretlerinde doğa yürüyüşleri,piknikler,doğal tarım etkinlikleri,kuş gözlemleri,kamping gibi faaliyetler de  yapılmaktadır.
 
Tahtacıörencik köylülerinin dayanışmak içinde kurmuş olduğu Tahtacıörencik Doğal Yaşam Kolektifi (TADYA) http://tahtaciorencik.wordpress.com/ ilk kez bu yıl kaymakamlığın desteği ile organik tarıma geçmiş,10 dönümden daha büyük bir alanda domates, biber, patlıcan gibi mevsimlik sebzeler üretmiş ve bu ürünleri Ayrancı organik pazarında Ankaralılara ulaştırmıştır. Bunun yanında Ankaralıların doğal ürünlere aracısız bir şekilde ulaşabilmek için kurmuş olduğu DBB grubu sayesinde küçük üreticilerin doğrudan tüketicilere ulaşması sağlanmış,doğrudan iletişim kurulabilmesi sağlanmış,dayanışmda da artmıştır.Bu bağlamda özellikle bahar ve yaz aylarında birçok Ankaralı bu güzel doğal alanları,köyleri ziyaret etmiştir.

Hes projesi ile bölgenin doğal ve kültürel yapısı yok edilmek isteniyor...
Süveri çayı,yapılmak istenen Hidroelektrik projesi ile kirletilip,borulara hapsedilerek çevresindeki doğal yapının tahrip edilmesi, yukarıda anlatılan tüm bu güzel gelişmelerin önünü tıkar nitelikte.



Yaklaşık iki sene önce bölge halkına danışılmadan alınan bir karar ile Süveri Çayı üzerine 2.4 megavatlık bir Hidroelektrik santral kurulması planlanmıştı. Olayın köylüler tarafından duyulması ardından köylüler büyük bir tepki göstermiş ve  yürütmenin durdurulması için dava açılmış ve köylüler davayı kazanmış ve mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Kararın sebebi santral projesinin ÇED'den (çevre etki değerlendirme) muaf tutulmasıdır. Bu karara rağmen Hes inşaatı ve işletmesi ihalesini alan şirket vazgeçmiyor ve çeşitli yollara başvurarak sırf kendi maddi çıkarları için doğal yapıyı ve yaşamsal kaynakları talan edecek bu projeyi hayata geçirmekte israr ediyor. Köylülerin büyük çabası ve direnişi sonucu Hes yapımını üstlenen şirkete geçit verilmemiş, hukuksuz inşaata başlaması engellenmiştir.

Yapılmak istenen HES projesi neden istenmiyor?
* Devlet ile özel şirket arasından imzalanan anlaşmaya göre: Suyun kullanım hakkı 45 yıllığına özel bir şirkete verilmiş olacak,yöre halkının çayın suyundan faydalanması şirketin insiyatifine bırakılacaktır.
* Geçimini tarım ve hayvancılıktan kazanan bölge insanı için çay, büyük önem taşıyor. Eğer proje gerçekleşirse çayın suyu borulara hapsedilecek, çevresi çit ile kapanacak ve halkın dereye erişimi engellenecektir.
* İnşaat sebebiyle dere kenarındaki tarlalar tamamen yok olacak, birkaç senedir artan tarımsal faaliyetlerle geçimini sağlayan aileler büyük zarar görecektir. Suyun kullanım hakkının şirkete geçmesi dolayısıyla artık tarlaları çayın suyu ile sulamak mümkün olmayacaktır.
* Bölgede yaşayan bitki ve hayvan türleri çok büyük zarar görecektir.Çayda yaşayan balıklar,nesli tehlike altındaki tatlısu kaplumbağaları,yengeçleri yok olacaktır. Yaban hayatı, projenin yarattığı kirlilik ve yıkımdan nasibini alacaktır.

Süveri Çayı sadece yöre insan değil tüm Ankaralılar için önemlidir.
Tarımsal ürünlerin kalitesi ve doğallığının yanı sıra, Ankara gibi büyük bir şehirin gıda ihtiyacının daha yakın mesafelerden karşılanması uzun vadede Türkiye'nin petrolde dışa bağımlılığı göz önüne alındığında oldukça önemlidir.Ülkemizde tarımsal üretim gitgide doğallıktan uzak,dışsal kaynaklara bağımlı ve sürdürülebilir olmayan yöntemlerle yapılırken Tahtacıörencik Doğal Yaşam Kolektifinin sürdürmekte olduğu faaliyet oldukça önemlidir. İleride raylı sistemin, güneş ve rüzgar enerjisinin de daha etkin kullanımı ile büyük şehirlerin gıda ihtiyacı hem de daha ucuz hem de daha kaliteli ürünler ile karşılanabilir.

Su kaynaklarının bu kadar önemli olduğu bir çağda, kuraklıkların yaşandığı dönemlerde temiz bir çayın kenarında yapılan tarım alanı yok edilmemeli aksine korunmalıdır.



Hiç yorum yok: