22 Haziran 2011 Çarşamba

21 Haziran Kardeş Bitkiler köyünden haberler

18-21 haziran arası (Nilüfer,Cemal) Kardeş Bitkiler köyündeydik. 18 haziran günü birkaç saat boyunca yağmur yağdı, kulübemize de bir miktar su sızdı, bu yazın sonuna kadar bu problemin üstesinden gelmemiz gerekecek. Cuma günkü yağıştan sonra hava epey ısındı ve yaz kendini hissettirmeye başladı. Bostanımıza ve geçen sene sonbaharda diktiğimiz ağaçlarımıza bakıldığında durumlarının oldukça iyi olduğu görülebiliyor, anlaşılan yağışlı havalar bizim bitkilere yaradı.

Ağaçlardan başlamak gerekirse,
Akdut resimdede görüldüğü gibi oldukça sağlıklı.

Ayaş'ın dutları gibi Güdül ve Tahtacıörencik'in de dutları son derece özel ve lezzetli, geçen sonbaharda diktiğimiz bu dut fidanı bu yörenin yerel türü. Bildiğimiz akdutlara göre oldukça iri olan bu tür çok lezzetli, umarım kazasız belasız bu ağacı büyütebiliriz. Şimdilik karaçalıların dikenli dalları ile büyük ve küçükbaş hayvanlardan korumayı başarabildik.

Cevizlerde yine bu yörenin yerel cevizlerinden


Bostana bir göz attığımızda Yeşilöz küpe domatesleri olgunlaşmaya başladı, yavaş yavaş kızarmayı bekliyorlar.

Eğer yabani hayvanlar bizden önce davranmazlarsa birkaç hafta içinde domates yemeye başlayabiliriz.

Özellikle eşek baklalarının hepsini küçük siyah böcekler bastı ama yine de meyveleri olgunlaşmış, yakında hasat edilebilir. Siyah böceklerin de bir şekilde uğur böceklerini çektiğini düşünüyorum çünkü uğur böceği nufüsü ciddi şekilde arttı. Acıbaklalarda ise böcek yok, onların meyveleri de olgunlaşıyor.



Patlıcanların gelişimden çok memnun olmamakla birlikte iyi kötü büyüyorlar :) Bazıları nispeten daha iyi gelişti.



Nohutlar oldukça iyi durumda, başta bunları burçakla karıştırdığımız için çıkmadıklarını düşündük ancak taneler olgunlaşınca farkettik.


Turplar da çiçek açtı


Sadece bir adet aynısafa çıkmış yeni farkettik. Belki de yoğun otların arasında ancak bir tane hayatta kalabildi.




Sonuçta biraz zamansız,biraz plansız ve biraz da karışık ekim yapmamıza rağmen toprak bize cömert davrandı. Çok az müdahale etmemize rağmen şimdiye kadar başarılı olduk diyebiliriz. Biraz meşe yaprakları ile örtü, biraz da yabani otları yolarak yolumuza devam ediyoruz.

14 Haziran 2011 Salı

14 haziran Kardeş Bitkiler Bostanı

Bu sefer bostan ve ağaçlarımıza çok hızlı bir şekilde göz atabildik, fotoğraf çekme şansımız olmadı.
Domateslerden erken dikilen 2 fide çok iyi durumda, üzerinde henüz yeşil domatesler de mevcut. Diğer sonradan dikilen fideler ise ne iyi ne kötü belki havalardan belki de başka sebeplerden çok çok iyi gelişemediler. Patlıcanlar da zayıf kaldı ama hala ürün alma şansımız var. Biberler de vasat durumda. Aslına bakılırsa 2-3 hafta içinde durum daha da netleşir.
Tabi, Kardeş bitkiler bostanında sebze yetiştirme sürecinde 1-2 defa dışında hiç sulama yapmadığımız (bu süreçte anormal derecede yağmur yağdı), gübre ve hiçbir şekilde kimyasal kullanmadığımız, çapalama ve budama gibi fiziksel müdahalelerde bulunmadığımız göz önüne alınırsa az miktarda da olsa ürün aldığımız takdirde başarılı sayılabiliriz.

Sebzelerimiz için şimdiye tek yaptığımız bitkilerin dibine meşe yaprağı ile malçlama (toprak örtüsü) yapmak oldu.

Önceki yazılarda yayınladığımız fotoğraflarda da görülebileceği gibi karmakarışık bir bostanımız oldu. Yıllarca geleneksel yöntemlerle tarımla uğraşmış çiftçileri oldukça kızdıran bir durum bu. Bir şekilde düzenli,simetrik, yabani otların temizlendiği bir tarlaya alışmış, periyodik olarak budanan, çapalanan sebzelerle yapılan tarımdan çok farklı bir metod uyguladığımızdan bir türlü kafalarına yatmadı.

Eşek baklalarımız bir takım küçük böcekler tarafından istila edildi, tüm çiçekleri yendi sanırım eşek baklalarından tohum alamayacağız. İlginç bir şekilde henüz baklalardaki böcekler diğer sebzelere yayılmadı.

Acıbaklalarımız iyi durumda neredeyse hepsi çiçeklendi, sanırım bizim bostana eşek baklasından daha iyi uyum sağladılar.
Arpalarımızın bir kısmı sarardı birkaç hafta sonra hasat edilebilir.
Turplarımızın çoğu çiçek açtı ve iyi geliştiler.