16 Haziran 2016 Perşembe

Standart Langstroth kovanlarda karakovan balı üretimi





Karakovan balı elde etmek için ille de kütük kovana ihtiyaç yok. Standart  kovanlarda da  yukarıdaki fotoda görüldüğü gibi yuvarlak kasnaklı çerçeveler ile karakovan balı elde edilebiliyor. Günümüzde kaliteli ağaç kütüğü bulmak ve bunu düzgün bir şekilde oydurmak hem çok pahalı hem de 50 yaşını geçmiş bu ağaçları kovan yapımı için kesmek bana biraz acımasızlık gibi geliyor. 5 senedir ağaç yetiştirmek için onca emek harcadıktan sonra ağaç kesmek hiç de aklıma yatmıyor. Yani kısacası kütük kovan projesini tamamen rafa kaldırdık. Şu durumda kütük kovanlar bizim için fazla lüks... Hem ekonomik hem de ekolojik olarak standart kovanlar daha uygun. Kaldı ki balın kalitesi ve arının sağılığı açısından da hiçbir fark yaratmıyor. Hatta tam tersi yönetilebilirliği daha yüksek, olumsuz bir durumda müdahale etmek daha da kolaylaşıyor. Hal böyle olunca her kovana bu yuvarlak çerçevelerden koloni gücüne göre 1 ya da 2 adet koyarak her kovandan 2-3kg kadar karakovan balı almak mümkün olabiliyor.

3 Haziran 2016 Cuma

Nektar akımı başladı, flora dolu dizgin...

Genel olarak yağışlı geçen mayıs ayı boyunca bitkilerin gelişimi ve çiçeklenme oranı normale göre daha yoğun olmasına rağmen kapalı ve yağışlı günlerin üst üste gelmesinden ötürü nektar akımı tam olarak başlayamamıştı. Ancak mayısın son günlerinde biraz gecikmeli olarak başlayan nektar akımı iyice hız kazandı. Yaklaşık 5 senedir bulunduğumuz mevkide daha önce hiç bu kadar fazla yonca (üçgül) görmemiştim. Her sene olduğu gibi bir öncekinden farklı çiçek türlerinin domine ettiği güzel bir bahar. Bu farklı çiçeklerin rekabeti ve öne çıkmasından ötürü her sene bal rengi de değişiyor.
Mayısın kapalı,soğuk ve yağışlı günlerinde arılar açlık ve soğukla mücadele etti, Nisan ayının sıcaklarına güvenip bolca yavru faaliyetine başladılar ve sonrasına açlık ve soğuktan ötürü yavruları tekrar sökmek zorunda kaldılar. Popülasyon iyice azaldı, koloniler zayıfladı ve gerilemeye başlamıştı. Ancak aradaki sıcak günleri iyi değerlendirdiler ve son bir hatfada eski güçlerini tekrar kazanmaya başladılar. Hatta bazı güçlü koloniler az da olsa bal stoklamaya başladı. Tabi biz de bu sırada boş durmadık, arıları olabildiğince sıkışık tutmaya, yavruları üşütmemeye çalıştık. Fazla sıkıştırmanın da koloniyi oğula çıkmaya zorlayacağını bildiğimizden kritik bir süreçti. Şimdilik herşey yolunda... İç Anadolu bozkırları için en güzel 1-2 aylık dönemi yaşıyoruz. Dolu dizgin doğa, dolu dizgin flora, yeşilden yavaşça sarıya doğru evrilecek sıcak ve yoğun bir nektar dönemi bekliyor bizi...